Murger Tomb

Murger Tomb
Henri Murger, Cimetiére de Montmartre, Eylül 2015

Wednesday, November 20, 2019

Eine Kleine Nacht Konzert im Österreichisches Kulturforum Istanbul

19 Kasım akşamı Avusturya Kültür Merkezi'nin Yeniköy'deki binasında Trio Likya'dan, mekan, dinleyiciler ve müzisyen topluluğuyla, küçük bir gece müziği* dinledik. Nasıl Almanca bilmememe rağmen Almanca başlık atarak risk aldıysam, bu konsere dair izlenimlerimi paylaşarak da risk alacağım; sürç-ü lisan edersem şimdiden affola !

Trio Likya bu akşam için, ilk girişte misafirleri hayran bırakan Avusturya Kültür Ofisi'nin (Palais Yeniköy) rokoko, klasik, art nouveau gibi stilleri harmanlayan 19.yy sonu imparatorluk stilindeki binasına uyumlu şekilde, klasik, romantik ve modern bestecilerin eserlerinin yer aldığı bir repertuar hazırlamış. 


Konser, Johannes Brahms'ın 1854 tarihli Si Majör No1 Piyano Trio'sunu seslendirerek başladı. Bu eser programda op38 yazmasına rağmen Op8 olarak geçmektedir. 4 bölümden oluşan eserin ilk bölümü Allegro con Brio (canlı ve hızlı) biraz ısınma turu gibiydi. Ortalama 15 dk süren bu bölümden sonra gelen tatlı ve esprili Scherzo (şaka) bölümüyle hem müzisyenler hem dinleyiciler konsere tam anlamıyla ısındılar. Yavaş tempolu Adagio (yavaşça) bölümünde nedense keman ve çellonun birlikte tınlamalarında sıkıntı yaşandığını düşündüm. Performansa dayalı sanatlarda hızlı bölümler eksikleri gizlerken yavaş bölümler daha çok ortaya çıkarır; acaba Adagio'daki durum bu muydu yoksa benim oturduğum konum sebebiyle çelloyu iyi duyamam mıydı emin olamıyorum. Bu düşünceler eşliğinde gelen son Allegro (hızlı, neşeli) bölümüyle ilk yarı sona erdi.

İkinci yarı, Joseph Haydn'ın 1795 tarihli 2 numaralı Fa diyez Minör Hob.XV:26 Piyano Triosu ile başladı. Klasik dönemin sade güzelliğini taşıyan bu eseri aynı şekilde temiz bir icra ile dinledik. Allegro (neşeli/hızlı), Adagio cantabile (yavaş, şarkı söylercesine) ve Finale-tempo di menuetto (final, menuet temposunda) isimli 3 bölümden oluşan trionun, normalde sondan bir önce duymaya alıştığım menuet temposuyla bitmesi form açısından ilginç bir noktaydı.

Son olarak, iki Alman besteciden sonra, üçlünün alametifarikası olduğunu anladığım atonal ve caz öğelerin ağırlıkla hissedildiği bir eser seslendirildi. Rus besteci Nicolai Kapustin'in (1998 tarihli) op86 Trio eseri, orjinal olarak flüt, çello ve piyano için yazılmış olup flütün yerine keman koyarak Kemanda Nilgün Yüksel, Viyolonselde Poyraz Baltacıgil ve Piyanoda Barış Büyükyıldırım'dan oluşan Trio Likya ufak bir risk almış ancak bu kararlarının hakkını kesinlikle verdiklerini söyleyebilirim. Kendileri de dahil tüm dinleyicilerin enerjisini yükselten, tüm günün yorgunluğunu bir anda silerek dikkat kesilmeyi sağlayan bir performans gerçekleştirdiler. 

Akabinde bis parçası olarak Barış Büyükyıldırım'ın yazdığı, "jazzy" ve "gypsy" tınıların yoğunlukla hissedildiği eseri çalarak, alkışlar ve sevgi gösterileri eşliğinde geceyi sonlandırdılar.

2018 yılında yaşanan gemi kazasına dek Boğaz'daki Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda klasik müzik konserleri düzenleyen Zerhan Gökpınar hanımefendinin (Yalı Organizasyon)  Avusturya Kültür Ofisi'yle birlikte düzenlediği bu organizasyon için tüm emeği geçenlere teşekkür ederim; katılmaktan dolayı çok memnun oldum. Bir yandan da yazımın girişinde, bu konsere dair izlenimlerimi paylaşarak risk alıyorum dedim çünkü konser programı önceden paylaşılmamıştı ve beni bir sürpriz bekliyordu. Ayrıca, dinleyicilerle paylaşılan programı da eserleri tanıtması açısından biraz özensiz buldum. Dünyada kimi konser salonları konserlerden önce programı açıklamakla kalmayıp Spotify listesi bile paylaşırken İstanbul'daki konserlerde de böyle konularda daha iyi olabileceğimizi düşünüyorum. 

Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın bir an önce restore edilmesini ve eskiden olduğu gibi duvarlarında müzik sesleri yankılanmaya devam etmesini umarım. Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat hayatına sadece klasik müzik değil, avangard, caz, indie gibi türlerdeki ücretsiz konserlere ev sahipliği yaparak önemli katkı sağlayan Avusturya Kültür Ofisi'nin etkinliklerini takip edip (ben instagram sayfasını takip ediyorum, oradan gerekli yönlendirmeleri bulabilirsini) her fırsatta katılmaya çalışacağım. Tüm musikişinaslara da bu konserleri takip etmelerini şiddetle tavsiye ederim!



*Haddimi aşarak da olsa yazıya koyduğum başlık Mozart'ın ünlü Eine Kleine Nacht Music eserinin isminden çağrışım yaptı