Murger Tomb

Murger Tomb
Henri Murger, Cimetiére de Montmartre, Eylül 2015

Tuesday, January 20, 2015

Mısır'da Makam Müziği

MISIR’da MAKAM MÜZİĞİ

Mısır, nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan ve neredeyse tamamında Arapça konuşulan yetmiş milyondan fazla nüfuslu bir Kuzey Afrika ülkesidir. Çeşitli müzik geleneklerinin yanı sıra, makam müziği geleneksel Mısır müziğini oluşturur. “Kentsel bölgelerde, özellikle Kahire’de Arap müziği yaygındır. Vokal türler ise diğerlerine oranla daha çoktur. Unisonların ve paralel oktavların kullanıldığı Heterefonik bir eşliğe eklenen monofonik müzikler özellikle popülerdir. Bu müzikler, metnin seçilmesi ve sözlerin ruhuna uygun makamın belirlenerek melodinin oluşturulması şeklinde bestelenir.
Mısır’da makam müziğini icra eden şarkıcı, sözleri hem melodiyi, makam çerçevesinde yorumlayabilir. En temel melodi, söz ve ritmik kalıp aynı kalmakla birlikte, performans sırasında tüm diğer yönler değişime uğrayabilir. İyi bir yorum ve şarkıcı ile çalgıcıların iyi uyumu, “tarab” denilen bir mertebeye çıkmalarını sağlayabilir. 20. yy.ın sonlarına dek bazı sanatçılar performanslarında Tarab estetiğini başarıyla uygulamışlardır.”[1]
“Makamlar, Anadolu ve çevre coğrafyaların geleneksel müziklerinde ezgi tasarımını sağlayan yapılardır. Bu yapıları oluşturan ses malzemesine ses sistemi, bu sesleri kendi içinde ilişkilendiren kurallar zincirine ise makam kuramı adı verilir. Makam kuramı, çalgılarda somut şekilde görülebilen ses sisteminin, yazılı ve sözlü kurallar aracılığıyla ezgi üretebilmek için nasıl tasarlandığını anlatır.”[2]
“Her bir makam, teorik bir diziye, belirli vurgulu notalara ve tipik bir melodik hareket kalıbına dayanır. Pek çok örnekte bu hareket kalıbı, dizinin karar seslerinde başlayıp gittikçe yukarı çıkar ve en sonunda karar sese iner. Mısır ve Levant bölgesinde teorisyenler, geçmişte el-Farabi ve Safi ed-Diyn’in çalışmalarına benzer şekilde bir oktavlık diziyi küçük mikrotonlara böler. Arap müziğinin esasen işitsel doğasına rağmen, Batı notasyonu tamamıyla yerleşmiş ve ekstra semboller yaygınca kullanılmıştır.
Aşağıda Mısır ve Levant bölgesinde en çok kullanılan makam dizilerinin bir listesi yer almaktadır:
" [3]

 “Makam, Arap müziği ve genel olarak Orta Doğu müziği için temel modal birimdir. Makam, alt tetrakordunun belirleyici olduğu bir diyatonik diziden (bazen ¾ ve 5/4’lük tonlarla) oluşur. Tipik ses sıralamaları, motifler ve kadanslar ve müzik dışı içerikler de makama dâhil olmakla birlikte, 20.yy.da daha çok dizisel özellikler vurgulanmıştır. Hicaz, Rast, Bayati ve Saba gibi makamlar en popüler olanlardır.”[4] 
Makamın farklı bir tanımına göre, “Arap müziği ve ilgili olduğu müzikal alanlarda geçerli olan temel bir ses örgütlenme prensibidir. Kelime anlamı “yer” veya “konum”dur. Çağdaş Mısır müziğinde makam teorik olarak, iki tetrakorda bölünmüş bir dizi ve oktavın tekrar edilmesi olarak tarif edilir. 24 eşit tampere edilmiş çeyrek tondan oluşan bir ses dizisinden birçok makam elde edilebilir.
21.yy.ın başında makam, perdeler arası hiyerarşi olan, çeşitli entonasyon ve belli melodik şekillerin belirleniminde doğaçlanan ya da bestelenen bir melodi tipidir. Tetrakordlar melodiyi detaylandırma konusunda temel çerçevedir. Genellikle önce alt, sonra üst tetrakord geliştirilir; melodi orijinal makamın alt tetrakorduna dönmeden önce başka bir makama modüle olabilir. Ağırlık genellikle, makamın başladığı ve bittiği eksen perdesinde ve oktavındadır. Ancak makamın genellikle beşinci derecesi olan güçlüsü de önemlidir. Bazı makamların önemli perdeleri vurgulamak için kullanılan, özellikle kadansta görülen karakteristik melodik motifleri vardır. Makamın kimi dereceleri sabitken, kimi değişkenlik gösterebilir. Bu durum için “sika” terimi kullanılır. Bir makam ayrıca makam sistemindeki yerine göre de farklılaşır. Bir makam transpoze edilemez, çünkü bu durumda başka bir makam olur ve adı da değişir.
Makam pratiğinde modülasyon önemli bir yer taşır ve birçok türün yapısını tanımlar. Besteciler ve icracılar için teknik ustalıklarını ve makam estetiğini ne kadar iyi anladıklarını gösterebilecekleri bir yer de modülasyon kullanımlarıdır. Bunu yapmak için, ortak eksen ve tetrakordlarına göre gruplandırılmış makam ilişkilerine uyulmalıdır. Bazen ortak bir perde de besteci için modülasyon olanağı sağlar.
Son 20-30 yıldır Mısır’daki makam teori ve pratiği Batı etkileri göstermeye başlamıştır. Eşit tamperamana doğru bir gidiş olmasının yanında; 1932’de 52 olarak belgelenen makam sayısı 1980’ler ve 90’larda 20’nin altına düşmüştür.

Usul

Mısır makam müziğinde eserlerin çoğunun ritmik özellikleri “ikaa” denilen döngüden oluşur. Her vuruş, davul çalıştaki gürlüğe göre düm veya tek olarak adlandırılır. Davulun merkezine vurarak elde edilen derin ses düm, parmak uçlarıyla kenarına vurarak elde edilen tiz ses tek olarak söylenir. Canlı performanslarda perküsyoncular bu döngüye ritmik süslemeler ekler. Mısırlı müzik teorisyenleri, ika’yı basit (iki zamanlı) ve murakkaba (üç veya aksak zamanlı) olarak sınıflandırır. Vokal türlerde de ritmin seçimi sözlerin ritmik yapısına uydurulur. Bu nedenle, ika melodik yapıyı da etkileyebilir. 1932’de belgelenen 19 ritmik kalıp, 80’ler ve 90’larda 10’un altına düşmüştür.”[5]
“Günümüz müzik teorisinde ifade edildiği üzere bir usül, temel olarak duraklardan ve farklı tınılarda vuruşlardan oluşur. Mısır geleneğinde düm kuyruğu aşağı doğru yazılan notayla gösterilir, tek kuyruğu yukarı doğru olan notayla gösterilir.
Aşağıda günümüz Mısır ve Levant bölgesinde sıkça duyulan vuruş kalıpları yer almaktadır:

[6]

Form

“1930’lara dek “maghna”, vaslah’tan (kelime anlamı uzama demek) oluşur. Bir dizi vokal ve çalgısal besteleri ve doğaçlamaları içeren çok bölümlü, bileşik bir formdur. Hepsi aynı makamdadır ve sonunda “davr” veya kaside, coşkun bir vokal eser yer alır. Vaslah’ın icrası genellikle 1 saat sürer. Bir akşamda 3 vuslat yer alabilir.
Vaslah, solo bir vokal ve ona eşlik eden ufak bir saz ekibiyle (takht) icra edilir. Ud taksimiyle başlar. Serbest ritmle çalınan çalgısal bir doğaçlama ile makam sunulur ve müzisyenin müzikalitesini ve teknik yeteneklerini gösterme imkânı olur. Bu girişi semai takip eder. Saz ekibinin çaldığı semai, ABCBDB gibi giden döngüsel bir kompozisyondur. Bunu kemanda ya da neyde ikinci bir taksim takip eder. Böylece, koro ve orkestranın icra ettiği, her kıtanın aynı müzikle söylendiği, hece ölçülü vokal bir kompozisyon olan muvaşşah’a geçiş yapılır. Ardından gelen kanun taksimini layali ve mavvaal takip eder. Layali’de “ye leyl ya’ain” sözleri serbestçe doğaçlanır, mavvaalda genellikle kırsal kültürle özdeşleştirilen günlük konuşma dilinde Arapça bir aşk şiirinin sözleri kullanılır. Vaslah bir vokal eserle –genellikle davr- son noktaya ulaşır. Davr, Abd el-H’amuuli ve Muhammed Osman tarafından geliştirilmiş, 1930’larda yok olmuştur. Davr, genellikle koro tarafından söylenen, önceden bestelenmiş hece ölçülü bir bölümle açılır (madhhab). Ardından, vokalistin doğaçlama söylediği davr gelir. Sıklıkla, vaslah bir kaside ile sona erer. Kaside, en mükemmel örneklerinin görüldüğü, Arap şiirine özgü bir türdür. Klasik Arapça’daki edebi örnekleri, tek bir hece ölçüsü ve kafiyeyle oluşturulan yarım mısralardan oluşur. Kaside temaları din, tarih, doğa ve aşkla ilgili olabilir. Bu türün bestelenmesi 20. yy.ın sonlarına dek sürmüştür.
Vaslah’ın tek bir makam kullanan çok bölümlü yapısı “saltana”nın gelişimesi ve devamında dinleyicinin ve icracının tarab’a geçmesi için uygun ortamı yaratır. Saltana, icracıların makamın atmosferine tam olarak girmesidir. 1930’larda, kayıt sektörünün ve radyonun kısıtlamaları nedeniyle vaslahın süresi kısaltıldı. 1940’larda ise tamamen yok oldu. Ancak temel yapısı ve estetiği, önde gelen sanatçıların uğniya gibi vokal türlerin canlı performanslarında devam etmektedir. Esnek yapısı, içsel tekrar ve günlük dille, uğniya vaslah’ın birçok unsurunu barındırır. Önceden bestelenmiş çalgısal girişler ve ara müzikler, çalgısal ve vokal doğaçlamalar ve tek tek müzisyenlerin virtüözitelerini gösterebilme imkânı bu türde de görülür.
1920’ler ve 30’larda, büyük oranda müzik medyasının etkisiyle iki vokal tür ortaya çıktı. “Taktuka”, her kıtanın aynı müzikle tekrarlandığı, nakaratla başlayan, kolay hatırlanacak kısa melodiler üzerine yazılan bir şarkıdır. Sözleri günlük Arapça’dan alınır ve aşk, evlilik, kadın güzelliği ve kadın hakları ya da ulusal özgürlük gibi politik konularda olabilir. Her kıtanın ayrı müziği olan “monolog”, müzikli tiyatroların vokal parçalarından evrilmiştir. Günlük Arapça kullanılır, aşk ve mutsuzluk gibi duygular ifade edilir.”

Besteciler ve İcracılar

Besteci Sayid Derviş Mısır’daki Arap müziğinde yeni bir yol açtı. Yazdığı 26 operetiyle Mısır geleneğinde yer eden yeni bir tür yarattı ve Türk etkisinden sıyrıldı. Birçok şarkısı ve opereti güncel sosyal ve politik konuları ele aldı. Müziği geniş kentli kesimlere ulaştı ve sıradan Mısırlının kaygılarını yansıttı. Yurtsever parçalarından biri olan Bilādī bilādī (‘Ülkem, Ülkem’), 1970’lerden beri Mısır ulusal marşı olarak kullanılmaktadır. Onu takip eden besteci ve şarkıcı Muhammed Abd al-Vahab kendisini, Arap ve Batı unsurlarının sentezini yaratarak Arap müziğini modernleştirmeye adadı. 20. yy.da Arap müziğine önemli katkılar koyan diğer besteciler melodik şekle yenilikler getiren Muhammad al-Kasabçı (1892–1955); Zakariya Ahmad ve kasideyi modernleştiren Riyad al-Sunbatı (1906–81).
Solo vokalist Ümmü Gülsüm, modern Arap müziğinin en önde gelen icracılarından ve Batı’da en çok tanınan Arap müzisyendir. Elli yıllık kariyeri boyunca onun icraları geleneksel Arap müziğinin en önemli özelliklerini yansıtması bakımından örnek gösterilmiştir.”[7]

Günümüzde Mısır

“Modern Mısır müziği, uluslararası Arap müzik kültürünün bir bölümünü teşkil etmektedir. Kahire, müzisyenler ve müzik sektörü için bir merkez niteliğindedir. 20. yy.ın ilk yarısındaki Mısırlı şarkıcıların ve bestecilerin -özellikle Ümmü Gülsüm ve Muhammed Abd al-Vahab- stilistik buluşları ve kayıt ve filmler sayesinde klasik Arap müziğine olan ilgi genişlemiş ve Arap dünyasında büyük bir popülerlik kazanmışlardır. Hükümet Kültür Bakanlığı tarafından finanse edilen Arap Müziği Topluluğu, 19.yy. ve öncesine ait klasik Arap müziğini başarıyla yeniden canlandırmıştır. Kahire’deki Arap Müziği Konservatuvarı Arap müziği eğitimi sunarken, Conservatoire de Musique Arabe öncelikle Batı müziği öğretmektedir. Gamal Salama (b. 1945), Rageh Daoud (b. 1954) ve Mauna Ghoneim (b. 1955) gibi besteciler, sahici ve özgün makamatı Batı’dan devşirilen kontrapuntal yazımla harmanlamaktadırlar.”[8]

KAYNAKLAR

Cenk Güray, Bin Yılın Mirası / Makamı Var Eden Döngü: Edvar Geleneği, Pan Yayıncılık. http://www.birazoku.com/bin-yilin-mirasi-makami-var-eden-dongu-edvar-gelenegi
EL-SHAWAN CASTELO-BRANCO, S. The New Grove Dictionary of Music and Musicians, “Egypt, Arab Republic of (Jumhuriyat Misr al-Arabiya)”.
The Harvard Dictionary of Music (2003), “Egypt” Harvard University Press, Cambridge, MA, USA.
The Harvard Dictionary of Music (2003), "Maqam", Harvard University Press, Cambridge, MA, USA.
RACY, A. J.-LOGAN, J., “Arap Müziği Nedir? 2. Bölüm”, çeviren Gökhan Mansuroğlu, http://www.musikidergisi.net/?p=1172





[1] SALWA EL-SHAWAN CASTELO-BRANCO, Grove Dictionary of Music and Musicians, Egypt, Arab Republic of (Jumhuriyat Misr al-Arabiya) maddesi, Arap müziği başlığı.
[2] Cenk Güray, Bin Yılın Mirası / Makamı Var Eden Döngü: Edvar Geleneği. http://www.birazoku.com/bin-yilin-mirasi-makami-var-eden-dongu-edvar-gelenegi
[3] Ali Jihad Racy, Jack Logan, Arap Müziği Nedir? 2. Bölüm, çeviren Gökhan Mansuroğlu, http://www.musikidergisi.net/?p=1172
[4] The Harvard Dictionary of Music, Makam başlığı.
[5] SALWA EL-SHAWAN CASTELO-BRANCO, Grove Dictionary of Music and Musicians, Egypt, Arab Republic of (Jumhuriyat Misr al-Arabiya) maddesi, Arap müziği başlığı.
[6] Ali Jihad Racy, Jack Logan, Arap Müziği Nedir? 2. Bölüm, çeviren Gökhan Mansuroğlu, http://www.musikidergisi.net/?p=1172
[7] Salwa EL-SHAWAN CASTELO-BRANCO, Grove Dictionary of Music and Musicians, Egypt, Arab Republic of (Jumhuriyat Misr al-Arabiya) maddesi, Arap müziği başlığı.
[8] The Harvard Dictionary of Music, Mısır başlığı.

No comments:

Post a Comment